Sizi ve sahip olduğunuz canlıyı önemsiyoruz.
Günümüzde birçok hayvanın dış dünyada çok zor şartlarda hayatta kaldıklarını her gün görüyoruz. Sizin bize getirdiğiniz her bir canlıya sterilize bir ortam da ayrıntılı tarama ve bakımlarla adeta yeniden bir doğuş gerçekleştiriyoruz.
Sağlıklı ve bakımları tam yapılmış şekilde sizlere teslim ediyoruz.
Herhangi bir hastalık durumunda en çözümcül ve hızlı yollarla hayvanınızın tekrar sağlığına kavuşması için 7/24 elimizden geleni yapıyoruz. Acil veteriner ihtiyacınız olursa, pazar günü de dahil açık veteriner olarak hizmet vermekteyiz.
Çünkü;
- Her canlı bizim için değerlidir.
- Bize gelen her canlının sağlığına kavuşma hakkı vardır.
- Evcil arkadaşlarımız için daha yaşanabilir bir dünya oluşturmak istiyoruz.
Tüm Hizmetlerimiz
Tüm Hizmetlerimiz
Sıkça Sorulan Sorular
Sıkça yaşanılan problemler ve yanlış bilinen doğruları sizin için derledik.
- Kedi ve köpekler ot yiyerek beslenen yani otçul hayvanlardan değildir. Oysa bir çok kedi ve köpek sahibi kedi ve köpeğinin ot yediğini görmüştür.
- Çoğu zaman köpek veya kedi ot yediği zaman kusar, buda ot yediği için mi kusar, yoksa kusacağı zaman mı ot yer sorusunu beraberinde getirir.
- Ancak kedi ve köpekler özellikle kediler sürekli kendilerini yalayan ve temizliğini bu şekilde yapan hayvanlardandır.Ayrıca vücutta bulunan dış parazitleride patilerinin yanında dişleriyle uzaklaştırmaya çalışmaları da tüy yutmalarına neden olmaktadır. Yedikleri otun içerisin de bulunan selüloz sayesinde yutulan tüyler yumuşatılarak kusma yoluyla dışarı çıkarılabilmektedir.
Tam ve dengeli besin alamayan kedi ve köpeklerin de ot yediği az da olsa görülmektedir. Böyle bir sorun yaşandığında besinlerine yapılan takviyeler, öğün saatlerinin ve miktarlarının ayarlanması ile bu sorunu gidermek mümkün olabilir. - Kısaca özetlenirse köpek ve kedilerin ot yemesi gayet doğal bir davranış biçimidir. Ancak evde bulunan bazı bitkiler ve çiçekler hayvanlar için zehirli olabilir.Bu konuda çok dikkatli olunmalıdır. Bu nedenle bahçeye ve sokağa çıkamayan kedilerin yemesi için hazır satılan ekilebilir, paketler içinde ürünler de bulunmaktadır.
Kedi ne yer ne içer diye sorulsa herhalde akla ilk gelen şey süttür. En doğal besinlerden olan süt fazla miktarda verilirse kediniz sütü sindiremeyeceğinden kolaylıkla ishal olacaktır. Çünkü süt her kedi için sindirimi pek de o kadar kolay bir içecek değildir. Bu sebeple kedilere süt verirken daha özenli olunması ve onların bire bir oranında sulandırarak sindirebileceği ölçüde verilmesi gerekir. Süt protein ve yağ açısından zengin bir içecektir. Ama bu zengin içerik kedilerin sindirimini oldukça zorlar. O yüzden genelde 4 kg. ağırlığındaki bir kediye 1/4 litre kadar verilen süt bizce küçük bir kapmış gibi görülse de kediniz için ağır bir yemek olacaktır. Laktoz, süt şekeride denilen, süte tat veren bir maddedir. Laktoz duyarlılığı insanlar dahil tüm memelilerde görülen bir durumdur. Sebebi vücutta laktozu sindirmeye yarayan laktaz enziminin bulunmamasıdır. Aşırı süt içilmesi durumunda sütteki laktoz yeterince sindirilemez ve kalın barsaklara giden laktoz bu durumda barsaklarda bakterilerin çoğalmasına ve barsak enfeksiyonlarının oluşmasına ya da barsaktan vücuda yayılan diğer enfeksiyonların başlamasına sebep olur. Kedinize süt verirken ölçünüz şu olmalıdır. Kedinizin 1 kg. ağırlığının karşılığında 1 gram kadar laktozu sindirmesi mümkündür. Yani 4 kiloluk bir kedi için 4 gramdan fazla laktoz içeren süt verilmemelidir. Peki laktozun ölçüsünü nasıl anlayacaksınız. Pastörize sütlerin kabında içerdiği materyaller yazmaktadır. Sütün litre ölçüsüne kıyaslayarak laktoz dozajını ayarlayabilirsiniz. Ayrıca kedinize süt verirken verilecek süt kadar su eklemeyi unutmamalısınız. Bu sindirimi daha kolaylaştıracaktır. Önemli bir hatırlatma, süt asla suyun yerini tutmaz. Kedinize süt verdiğiniz için suyu kesmemelisiniz. Su, sütten çok daha önemli ve zorunlu bir içecektir. Her daim taze tutulmaya çalışılmalıdır.
- Ağız, burun, göz, kulak veya doğal vücut boşluklarından anormal akıntı
- Aşırı uyku hali gibi anormal davranışlar.
- İştah kaybı, aşırı kilo kaybı veya aşırı kilo alması,aşırı su tüketimi
- Vücutta gelişen anormal şişkinlikler.
- Yatıp kalkarken zorlanma
- Vücudun herhangi bir bölümünü sürekli yalaması ve ısırmaya çalışması
- Tüylerin düzensiz, donuk ve mat olması. Deride kepeklenme ve lokal tüy dökülmesi
- Açık yaralar
- Nefeste ve ağızda kötü koku ve dişlerde aşırı tartar birikimi
- Hayvanda kabızlık veya ishal hali.
Yüksekten düşme olgularında kırık şekillenmemiş olsa dahi 48 saatlik kritik bir süreci vardır. 48 saat içinde iç kanama riskine karşılık 4-8 saat aralıklarla kanama durdurucularının yapılması gerekmektedir.
Böyle durumlarda vakit kaybetmeden en yakın veteriner sağlık merkezine başvurmanızı öneririz.
Profesyonel Evcil Hayvan Bakımı
Evcil hayvan sahipleri, sevgili arkadaşlarının ihtiyaçlarını karşılamamız konusunda bize güveniyor. En yüksek veteriner bakımı ve sevgisini sunmaya kararlıyız.