Project Description
Kısırlaştırma
Kısırlaştırma kelime anlamı olarak hayvanların gebelik şansını ortadan kaldıran bir yöntemler bütünüdür. Kısırlaştırma hem erkek hem de dişi hayvanlar için uygulanabilen bir yöntemdir. Kedi kısırlaştırması ve köpeklerin kısırlaştırma işlemleri çok sık duyduğumuz yaygın uygulamalardandır. Kısırlaştırma operasyonlarının evcil hayvanlarımız için üreme kontrolü dışında hiçbir yan etkisi bulunmamaktadır. Hatta kısırlaştırma işlemlerinden sonra bir takım hastalıklardan korunma yöntemleri geliştirdikleri tıbbi olarak kanıtlanmıştır. Kadıköy veteriner kliniği kısırlaştırma uygulamaları tam teşekküllü ekipman ve uzman hekimlerimizce yapılmaktadır. Kedi ve köpekler yaratılış olarak insanlardan daha fazla üreme potansiyeline sahip canlılardır. Bu nedenle özellikle evcil hayvanlarımız için kısırlaştırma işlemlerinin zamanında yaptırılması kritik önem taşımaktadır. Kısırlaştırma işlemlerinin uygun şartlarda yapılması ise onların sağlıklarının korunması açısından önemlidir. Kliniğimizde uygulanmakta olan kısırlaştırma işlemleri steril ortamlarda ve yeterli tıbbi cihaz desteği sağlanarak yapılmaktadır. Alanında uzman veteriner hekimlerimizin bilgi ve tecrübeleri ile uygulamalarımızda başarılı sonuçlar alınmaktadır.
Kısırlaştırma İşlemi Ne Zaman Yapılmalıdır?
Kısırlaştırma ne zaman yapılır? Sorusu merak edilen konulardan biridir. Kısırlaştırma işleminin en erken safhalarda yani en geç altı aylık ile sekiz aylık dönemleri arasında yapılmasının evcil dostlarınız için pek çok faydaları bulunmaktadır. Bu işlemler ilk üç aylık dönemde de güvenle yapılabilen işlemlerden olmaktadır. İşlemin erken dönemlerde yapılmasının en önemli nedeni henüz cinsel dürtüleri tam olarak oluşmadığından işlemin kendileri üzerinde ki etkilerini en aza indirmekten kaynaklanmaktadır. Bunun dışında yapılan işlem hayvanların yaşam sürelerini ciddi bir biçimde uzatmaktadır. Çiftleşme ile oluşabilecek çeşitli bulaşıcı hastalıklardan da koruyan bu yöntem güvenle ve sıklıkla uygulanan yöntemlerin başında gelmektedir. Tüm bunların dışında Kliniklere kaza nedeni ile getirilen hayvanlarımızın çok büyük kısmının kısırlaştırılmamış oldukları bilinen bir gerçektir. Kazalar ,düşmeler, çarpmalar gibi olaylar kısırlaştırılmamış hayvanlarda olan dürtülerin sonucu istemsiz bir şekilde geliştiğinden risk olasılığı da artmaktadır. Kısırlaştırma işleminin yararlarından biri de istenmeyen gebelik durumlarını önlediğinden sahiplenilmeyecek yavru riskini de otomatik olarak azaltmaktadır. Kısırlaştırma operasyonu sanılanın aksine hayvan vücudunda zararlı bir işlem değil aksine oldukça faydalı bir uygulamadır. Kısırlaştırma yapılan hayvanlarda göğüs, testis kanseri ve cinsel yolla bulaşan hastalıklarında önüne geçilmiş olunmaktadır.
Kısırlaştırma Operasyonu
Dişi ve Erkek kedi köpeklerde yapılan kısırlaştırma operasyonu işlemlerinde dikkat edilmesi gereken bir kaç önemli nokta vardır. Kısırlaştırma öncesi için size verilen operasyon saatinden 12 saat öncesine kadar olan süreçte evcil hayvanlarınıza mama veya su vermemeniz gerekmektedir. Bunun dışında önemli olan nokta özellikle kediler için operasyonun kızgınlık döneminde yapılmaması gerekliliğidir. Bunun nedeni ise kanama riskinin daha fazla olmasından kaynaklanmaktadır. Operasyon öncesinde kısırlaştırma anestezi uygulanan hayvanlara uygulanacak anestezi miktarı onların kilolarına bağlı olarak değişim gösterecektir. Üsküdar kısırlaştırma merkezimizde tüm bu detaylar hakkında veteriner hekimlerimiz sizleri bilgilendireceklerdir. Kısırlaştırma sonrası evcil hayvanlarımızı evlerimizde sessiz ve sakin noktalarda bakıma alabilir ve durumlarını gözlemleyebilirsiniz. Anestezinin etkisini hesaplayarak kendilerini yaralamamaları için bir müddet onları gözlem atında tutmanızda fayda vardır. Dikişlerin zarar görmemesi için hazırlanan aparatlardan faydalanabilirsiniz. Kliniğimizde yapılan tüm işlemler için detay bilgi almak ve operasyonlarımız için randevu oluşturmak için bizimle irtibat sağlayabilirsiniz.
“Halsiz şekilde birkaç gündür yatan köpeğim için endişelenip Vet216 ya götürdüm. Soğukkanlılık ve bilgili doktor sayesinde köpeğim şuanda eskisi koşmaya ve oynamaya başladı. TEŞEKKÜR EDERİM :)”
“Yol üzerinde gördüğüm bakımsız bir köpeği hem kontrollerini yaptırmak için hem de sağlıklı olması için kliniğe götürdüm. İyi yürekli insanlar çalışanlar. Tavsiye ederim. Pandemi sürecini gerçekten benimseyen bir klinik. Alınan önlemler harika.
”
Sıkça Sorulan Sorular
Sıkça yaşanılan problemler ve yanlış bilinen doğruları sizin için derledik.
- Kedi ve köpekler ot yiyerek beslenen yani otçul hayvanlardan değildir. Oysa bir çok kedi ve köpek sahibi kedi ve köpeğinin ot yediğini görmüştür.
- Çoğu zaman köpek veya kedi ot yediği zaman kusar, buda ot yediği için mi kusar, yoksa kusacağı zaman mı ot yer sorusunu beraberinde getirir.
- Ancak kedi ve köpekler özellikle kediler sürekli kendilerini yalayan ve temizliğini bu şekilde yapan hayvanlardandır.Ayrıca vücutta bulunan dış parazitleride patilerinin yanında dişleriyle uzaklaştırmaya çalışmaları da tüy yutmalarına neden olmaktadır. Yedikleri otun içerisin de bulunan selüloz sayesinde yutulan tüyler yumuşatılarak kusma yoluyla dışarı çıkarılabilmektedir.
Tam ve dengeli besin alamayan kedi ve köpeklerin de ot yediği az da olsa görülmektedir. Böyle bir sorun yaşandığında besinlerine yapılan takviyeler, öğün saatlerinin ve miktarlarının ayarlanması ile bu sorunu gidermek mümkün olabilir. - Kısaca özetlenirse köpek ve kedilerin ot yemesi gayet doğal bir davranış biçimidir. Ancak evde bulunan bazı bitkiler ve çiçekler hayvanlar için zehirli olabilir.Bu konuda çok dikkatli olunmalıdır. Bu nedenle bahçeye ve sokağa çıkamayan kedilerin yemesi için hazır satılan ekilebilir, paketler içinde ürünler de bulunmaktadır.
Kedi ne yer ne içer diye sorulsa herhalde akla ilk gelen şey süttür. En doğal besinlerden olan süt fazla miktarda verilirse kediniz sütü sindiremeyeceğinden kolaylıkla ishal olacaktır. Çünkü süt her kedi için sindirimi pek de o kadar kolay bir içecek değildir. Bu sebeple kedilere süt verirken daha özenli olunması ve onların bire bir oranında sulandırarak sindirebileceği ölçüde verilmesi gerekir. Süt protein ve yağ açısından zengin bir içecektir. Ama bu zengin içerik kedilerin sindirimini oldukça zorlar. O yüzden genelde 4 kg. ağırlığındaki bir kediye 1/4 litre kadar verilen süt bizce küçük bir kapmış gibi görülse de kediniz için ağır bir yemek olacaktır. Laktoz, süt şekeride denilen, süte tat veren bir maddedir. Laktoz duyarlılığı insanlar dahil tüm memelilerde görülen bir durumdur. Sebebi vücutta laktozu sindirmeye yarayan laktaz enziminin bulunmamasıdır. Aşırı süt içilmesi durumunda sütteki laktoz yeterince sindirilemez ve kalın barsaklara giden laktoz bu durumda barsaklarda bakterilerin çoğalmasına ve barsak enfeksiyonlarının oluşmasına ya da barsaktan vücuda yayılan diğer enfeksiyonların başlamasına sebep olur. Kedinize süt verirken ölçünüz şu olmalıdır. Kedinizin 1 kg. ağırlığının karşılığında 1 gram kadar laktozu sindirmesi mümkündür. Yani 4 kiloluk bir kedi için 4 gramdan fazla laktoz içeren süt verilmemelidir. Peki laktozun ölçüsünü nasıl anlayacaksınız. Pastörize sütlerin kabında içerdiği materyaller yazmaktadır. Sütün litre ölçüsüne kıyaslayarak laktoz dozajını ayarlayabilirsiniz. Ayrıca kedinize süt verirken verilecek süt kadar su eklemeyi unutmamalısınız. Bu sindirimi daha kolaylaştıracaktır. Önemli bir hatırlatma, süt asla suyun yerini tutmaz. Kedinize süt verdiğiniz için suyu kesmemelisiniz. Su, sütten çok daha önemli ve zorunlu bir içecektir. Her daim taze tutulmaya çalışılmalıdır.
- Ağız, burun, göz, kulak veya doğal vücut boşluklarından anormal akıntı
- Aşırı uyku hali gibi anormal davranışlar.
- İştah kaybı, aşırı kilo kaybı veya aşırı kilo alması,aşırı su tüketimi
- Vücutta gelişen anormal şişkinlikler.
- Yatıp kalkarken zorlanma
- Vücudun herhangi bir bölümünü sürekli yalaması ve ısırmaya çalışması
- Tüylerin düzensiz, donuk ve mat olması. Deride kepeklenme ve lokal tüy dökülmesi
- Açık yaralar
- Nefeste ve ağızda kötü koku ve dişlerde aşırı tartar birikimi
- Hayvanda kabızlık veya ishal hali.
Yüksekten düşme olgularında kırık şekillenmemiş olsa dahi 48 saatlik kritik bir süreci vardır. 48 saat içinde iç kanama riskine karşılık 4-8 saat aralıklarla kanama durdurucularının yapılması gerekmektedir.
Böyle durumlarda vakit kaybetmeden en yakın veteriner sağlık merkezine başvurmanızı öneririz.