Anestezi ve Reanimasyon

Evcil hayvanlarımızın sağlık sorunlarının tedavisinde ihtiyaç duyulan operasyonlarda ağrı ve sızı durumlarının hissedilmemesi için operasyon öncesi uyuşturma ya da ameliyat öncesi anestezi adı verilen anestezi işlemleri uygulanır.

Veteriner hekimler tarafından uygulanan en önemli işlemlerden biri anestezi olmaktadır. Anestezi genel olarak tüm uyuşturma işlemlerine denmektedir. Hem insanların hem de diğer canlıların cerrahi operasyonları öncesi bu işlemler uygulanır. Veteriner hekim evcil hayvanınızı ameliyat etmeye karar verdikten sonra ameliyat işlemi öncesi veteriner anestezi uygulanır. Ancak uygulanacak anestezi ve reanimasyon yöntemi veteriner hekim tarafından karar verilir. Anestezi sunum sistemi adı verilen teknolojik cihazlar kullanılarak öngörülen miktarda evcil hayvana bir uyuşma verilir. Böylelikle işlem esnasında hayvanımızın bilinci kapatılır. Anestezi uygulamalarımızda evcil hayvanlarımızın yaşamsal faaliyetleri devam ederken sadece kasların baskılanıp daha rahat bir çalışma ortamı kurma amacı vardır. Operasyon sırasında hayvanlarımızın kıpırdamaması yapılan işlemlerden korkmaması ve ani tepkilerde bulunmaması için bu işlemler hekimler tarafından kullanılmaktadır. Anestezi işlemlerinin hayvan sağlığı için olumsuz bir yönü bulunmamaktadır.

Anestezi İşlemleri Nasıl Yapılır?

Operasyon öncesi aşama olarak evcil hayvanın var olan sağlık durumu veteriner tarafından muayene edilir. Operasyon süresi ve uyuşturma derecesi belirlenir ardından anestezi işlemine geçilir. Kadıköy veteriner bu konuda tüm evcil hayvanlara yönelik acil müdahaleler için anestezi işlemi yapabilen bir kliniktir. Uzman veteriner hekimlerimiz acil durumlarda evcil hayvana müdahale etmek için anestezi işlemlerine hemen başlayabilirler. Böylelikle evcil hayvan var olan durumun acı etkisinden kurtarılır.

Operasyon sonrası durumlar için hayvanımızın anestezi etkisinden kısa sürede çıkması için gerekli çalışmalar titizlikle yürütülmektedir. Hayvanlarımızın anestezi sonrası ilk tuvaletlerini rahatça yaptıklarından ve sağlık durumları iyiye gittikten sonra ancak eve götürmenize yardımcı olmaktayız.

Pet Cerrahi Nedir?

Evcil hayvanlarımızda tıpkı bizler gibi hastalıklara yakalanmaktadır. Bazı hastalıklar ilaç ve iğneler vasıtasıyla kolayca hal edilir ancak kimi rahatsızlıklar ise cerrahi müdahale gerektirir. Kol, bacak çıkmaları, araba çarpmaları ve daha birçok nedenden dolayı pet cerrahi uygulamaları kliniğimizde büyük bir özveri ile yapılmaktadır.

Koşuyolu veteriner hizmetleri içerisinde tüm evcil hayvanlara yönelik acil müdahale için 7 gün 24 saat çalışma hizmeti bulunmaktadır. Evcil dostlarımızın yaşadığı acı durumlarını en aza indirmeye çalışan veteriner hekimlerimiz anestezi ve reanimasyon hizmetlerini en iyi şekilde vermektedir.

Veteriner hizmetlerimizde başta kedi, köpek ve kuşlarınız olmak üzere diğer tüm evcil hayvanlarınızın hastalık, bakım ve aşı çalışmalarını takip edebilirsiniz. En teknolojik röntgen cihazlar ile hastalıklara kısa sürede teşhis konulmaktadır.

Kurulduğumuzdan günden bu yana sürekli gelişen ve yenilen anestezi tekniklerini takip etmekte ve sorunsuz bir hizmet anlayışı ile çalışmaktayız. Anestezi uygulamalarında hastalığın ve yapılacak operasyonun türüne göre lokal anestezi teknikleri de uygulamaktayız. Sevimli dostlarımız için en iyi veteriner hizmetleri sunan kliniğimiz son derece temiz ve hijyeniktir.

Anestezi hizmetlerimiz ile ağrısız ve sızısız bir hastalık tedavi yöntemi için hemen arayınız.

Kedi ve köpek bakımı

“Halsiz şekilde birkaç gündür yatan köpeğim için endişelenip Vet216 ya götürdüm. Soğukkanlılık ve bilgili doktor sayesinde köpeğim şuanda eskisi koşmaya ve oynamaya başladı. TEŞEKKÜR EDERİM :)”

Gözde Sevmez
Aydınevler veteriner kliniği

“Yol üzerinde gördüğüm bakımsız bir köpeği hem kontrollerini yaptırmak için hem de sağlıklı olması için kliniğe götürdüm. İyi yürekli insanlar çalışanlar. Tavsiye ederim. Pandemi sürecini gerçekten benimseyen bir klinik. Alınan önlemler harika.

Elif Erdoğan

Sıkça Sorulan Sorular

Sıkça yaşanılan problemler ve yanlış bilinen doğruları sizin için derledik.

Öncelikle mutlaka bir veteriner kliniğine götürerek ilk muayenesini ve hekiminizin gerekli gördüğü işlemleri yaptırınız. Sonrasında ise hekiminizin yönlendirmesine göre ilerleyebilirsiniz.
Kedinizi yaşına uygun mamayla besleyebilirsiniz. Mama tercihiniz kuru ve yaş mamadan yana olmalıdır. Maması kesinize gerekli vitamin, minareler ve proteini sağlayacaktır. Ekstra olarak başka birşey vermenize gerek yoktur. Mama seçimlerinizde özellikle veteriner seri üst kalite mamalar tercih etmeniz beslenmesi açısından çok daha iyi olacaktır.
Uzun tüylü hayvanlarda tüyleri düzenli olarak taramak çok önemlidir. Günlük olarak tüyüne uygun bir tarakla tarayıp haftalık olarak da furminator tarakla tarama yapıldığında hem deriye hava aldırıp tüy dökülmesinin önüne geçmiş olursunuz hem de kıtık dediğimiz tüylerdeki keçeleşmeleri önleyerek sağlıklı tüy çıkışını sağlarız. Çok uzun tüylü hayvanlarda ise düzenli traş da bu rutine eklenebilir. Pet kuaförünüz bu konuda size yol göstererek destek olacaktır.
Yurtdışına çıkış için belli prosedürler bulunmaktadır. Kısaca bahsetmek gerekirse evcil hayvanınızın mikroçipi ve kuduz aşısı olması gerekmekte ve kan örneği alınarak kuduz titre testi yapılması gerekli. Bu testin sonucu çıktıktan sonra ise yaklaşık 3 aylık bir karantina süreciniz bulunuyor. Toplamda 6 aylık bir süreciniz bulunmakta. Daha detaylı bilgi için öncelikle uçuz yapacağınız havayolu, gideceğiniz ülkenin konsolosluğu ve hekiminizle görüşerek bu süreci rahatça atlatabilirsiniz.
Hayvanlarda ara sıra hapşırma normal olarak karşılanır. Ama evcil hayvanınız üst üste hapşırıyorsa veya hapşırmaya eşlik eden başka şikayetleriniz de varsa aksatmadan bir veteriner kliniğine götürerek kontrollerini yaptırınız.
  • Kedi ve köpekler ot yiyerek beslenen yani otçul hayvanlardan değildir. Oysa bir çok kedi ve köpek sahibi kedi ve köpeğinin ot yediğini görmüştür.
  • Çoğu zaman köpek veya kedi ot yediği zaman kusar, buda ot yediği için mi kusar, yoksa kusacağı zaman mı ot yer sorusunu beraberinde getirir.
  • Ancak kedi ve köpekler özellikle kediler sürekli kendilerini yalayan ve temizliğini bu şekilde yapan hayvanlardandır.Ayrıca vücutta bulunan dış parazitleride patilerinin yanında dişleriyle uzaklaştırmaya çalışmaları da tüy yutmalarına neden olmaktadır. Yedikleri otun içerisin de bulunan selüloz sayesinde yutulan tüyler yumuşatılarak kusma yoluyla dışarı çıkarılabilmektedir.
    Tam ve dengeli besin alamayan kedi ve köpeklerin de ot yediği az da olsa görülmektedir. Böyle bir sorun yaşandığında besinlerine yapılan takviyeler, öğün saatlerinin ve miktarlarının ayarlanması ile bu sorunu gidermek mümkün olabilir.
  • Kısaca özetlenirse köpek ve kedilerin ot yemesi gayet doğal bir davranış biçimidir. Ancak evde bulunan bazı bitkiler ve çiçekler hayvanlar için zehirli olabilir.Bu konuda çok dikkatli olunmalıdır. Bu nedenle bahçeye ve sokağa çıkamayan kedilerin yemesi için hazır satılan ekilebilir, paketler içinde ürünler de bulunmaktadır.

Kedi ne yer ne içer diye sorulsa herhalde akla ilk gelen şey süttür. En doğal besinlerden olan süt fazla miktarda verilirse kediniz sütü sindiremeyeceğinden kolaylıkla ishal olacaktır. Çünkü süt her kedi için sindirimi pek de o kadar kolay bir içecek değildir. Bu sebeple kedilere süt verirken daha özenli olunması ve onların bire bir oranında sulandırarak sindirebileceği ölçüde verilmesi gerekir. Süt protein ve yağ açısından zengin bir içecektir. Ama bu zengin içerik kedilerin sindirimini oldukça zorlar. O yüzden genelde 4 kg. ağırlığındaki bir kediye 1/4 litre kadar verilen süt bizce küçük bir kapmış gibi görülse de kediniz için ağır bir yemek olacaktır. Laktoz, süt şekeride denilen, süte tat veren bir maddedir. Laktoz duyarlılığı insanlar dahil tüm memelilerde görülen bir durumdur. Sebebi vücutta laktozu sindirmeye yarayan laktaz enziminin bulunmamasıdır. Aşırı süt içilmesi durumunda sütteki laktoz yeterince sindirilemez ve kalın barsaklara giden laktoz bu durumda barsaklarda bakterilerin çoğalmasına ve barsak enfeksiyonlarının oluşmasına ya da barsaktan vücuda yayılan diğer enfeksiyonların başlamasına sebep olur. Kedinize süt verirken ölçünüz şu olmalıdır. Kedinizin 1 kg. ağırlığının karşılığında 1 gram kadar laktozu sindirmesi mümkündür. Yani 4 kiloluk bir kedi için 4 gramdan fazla laktoz içeren süt verilmemelidir. Peki laktozun ölçüsünü nasıl anlayacaksınız. Pastörize sütlerin kabında içerdiği materyaller yazmaktadır. Sütün litre ölçüsüne kıyaslayarak laktoz dozajını ayarlayabilirsiniz. Ayrıca kedinize süt verirken verilecek süt kadar su eklemeyi unutmamalısınız. Bu sindirimi daha kolaylaştıracaktır. Önemli bir hatırlatma, süt asla suyun yerini tutmaz. Kedinize süt verdiğiniz için suyu kesmemelisiniz. Su, sütten çok daha önemli ve zorunlu bir içecektir. Her daim taze tutulmaya çalışılmalıdır.

  • Ağız, burun, göz, kulak veya doğal vücut boşluklarından anormal akıntı
  • Aşırı uyku hali gibi anormal davranışlar.
  • İştah kaybı, aşırı kilo kaybı veya aşırı kilo alması,aşırı su tüketimi
  • Vücutta gelişen anormal şişkinlikler.
  • Yatıp kalkarken zorlanma
  • Vücudun herhangi bir bölümünü sürekli yalaması ve ısırmaya çalışması
  • Tüylerin düzensiz, donuk ve mat olması. Deride kepeklenme ve lokal tüy dökülmesi
  • Açık yaralar
  • Nefeste ve ağızda kötü koku ve dişlerde aşırı tartar birikimi
  • Hayvanda kabızlık veya ishal hali.

Yüksekten düşme olgularında kırık şekillenmemiş olsa dahi 48 saatlik kritik bir süreci vardır. 48 saat içinde iç kanama riskine karşılık 4-8 saat aralıklarla kanama durdurucularının yapılması gerekmektedir.

Böyle durumlarda vakit kaybetmeden en yakın veteriner sağlık merkezine başvurmanızı öneririz.

Başka sorularınız varsa lütfen bizimle iletişime geçin.