Aşı

Koşuyolu veteriner kliniğimizde evcil hayvanlarımızın her türlü bakım ve aşı işlemleri gerçekleştirilmektedir. Hayvan sağlığı için aşılama işlemlerinin zamanında yapılması büyük önem taşımaktadır. Bu nedenden dolayı kliniğimizde evcil hayvanlarınızın aşılama takvimleri kayıt altında tutulmaktadır. Aşılama tarihleri yaklaştığında size bilgi verilerek aşı günü için randevu işlemleri tarafımızdan halledilmektedir. Aşı takvimi haricinde evcil dostlarımızın bugüne kadar geçirdiği tüm hastalıklar ve tahlil bilgileri de merkezimizde kayıt altına alınmaktadır.

Aşı Nedir ?

Aşı evcil dostlarımızın hastalıklardan korunmasını sağlamakta hastalık belirtilerini yok etmeye olanak tanımaktadır. Kedi köpek aşısı onlara dışarıdan bulaşabilecek hastalıklara karşı dirençlerini arttırarak hastalıkların önlenmesini sağlar. Kedi ve köpeklerde ilk aşıları doğdukları zamandan itibaren ilk altı haftadan sonra yapılması gerekmektedir. Kedi karma aşısı (FVRCP)  yada köpek karma aşısı (DHPPİ +L) adı verilen bu aşılar dostlarımız için hayati önem niteliği taşımaktadır. Bunun nedeni bağışıklık sistemlerinin güçlenmesi ve hastalıklara karşı dirençlerinin sağlanmasında aşıların yadsınamaz önemi olmasından kaynaklanmaktadır. Karma aşıları yapılan hayvanlarımızın ilk aşı tarihinden 21 gün sonra ikinci doz karma aşıları yapılması gerekmektedir. Kedi aşıları ve köpek aşısı takvimleri kliniğimizde kayıt altında tutulduğundan bunları hatırlamanıza yardımcı olmaktayız. Aşı tarihleri yaklaştığında merkezimizden kayıtlı bulunan numaralarınız aranarak hatırlatma bilgileri geçilmektedir. Yavru köpek dostlarımız için karma aşı dışında kuduz aşısı, PUPPY DP, ve parazit aşısı, boğmaca aşısı da önemli olmaktadır. Kuduz aşısı bir yaşına gelmeden yapılması gerekli olan aşılardan biri olup parazit aşısı ise her yıl belli periyotlarla tekrarlanması gereken aşılardan olmaktadır. Dış parazit aşılarının yapılmasının nedeni her türlü bit, parazit ve kene gibi mkiroorganizmalardan korunmalarını sağlayarak hem onları hem de sizi rahat ettirecek çözümlerden olmaktadır. Köpek hastalıklarından biri olan ve üst solunum yollarını etkisi altına alarak boğmaca hastalığına yol açan hastalıkları önlenmesi için bortetella aşısı uygulanmaktadır. Bu aşı da her yıl tekrarlanan bir periyota sahiptir. Bu aşıların atlanması veya yaptırılmaması durumunda hayvan dostlarımızda başkaca hastalıklara kapı aralayacak sebepler doğabilmektedir.

Aşıların Yan Etkileri Olur mu?

Dostlarımızı çeşitli hastalıklardan ve olumsuz durumlardan korumak için yaptırılan aşıların çoğu zaman belirgin bir yan etkisi olmamakla birlikte bazı durumlarda bir miktar ateş yükselmesi durumlarına rastlanılabilmektedir. Bu durum iştah eksikliği ve durgunluk gibi yan etkilere de sebebiyet verebilmektedir. Ancak bu gibi durumlar en fazla 1 gün sonra kendiliğinden geçmekte olup nöbetçi veteriner kliniğimiz sayesinde günün her saatinde hem bilgi hem de sağlık desteği almanız için yanınızdayız.

Kedi köpek aşı fiyatları her yıl güncellenmekte olup güncel bilgilere veteriner kliniğimizi arayarak ulaşım sağlayabilirsiniz. Günün her saatinde hizmet veren açık veteriner kliniğimizde uzman hekimlerimiz sayesinde kendinizi güvende hissedeceksiniz.

Hastalık Belirtisi olan Hayvanlarımıza Aşı Yapılır mı?

Hastalık belirtisi gösteren hayvanlarımıza aşı yapılıp yapılmama kararı hekim muayenesinden sonra belli olabilecek bir durumdur. Aşıdan önce gerekli görülürse bir takım tetkiklerden geçirilen hayvanlar için aşı yapılıp yapılmama kararı güncel durumlarına göre hekim tarafından verilecektir.

Kedi ve köpek bakımı

“Halsiz şekilde birkaç gündür yatan köpeğim için endişelenip Vet216 ya götürdüm. Soğukkanlılık ve bilgili doktor sayesinde köpeğim şuanda eskisi koşmaya ve oynamaya başladı. TEŞEKKÜR EDERİM :)”

Gözde Sevmez
Aydınevler veteriner kliniği

“Yol üzerinde gördüğüm bakımsız bir köpeği hem kontrollerini yaptırmak için hem de sağlıklı olması için kliniğe götürdüm. İyi yürekli insanlar çalışanlar. Tavsiye ederim. Pandemi sürecini gerçekten benimseyen bir klinik. Alınan önlemler harika.

Elif Erdoğan

Sıkça Sorulan Sorular

Sıkça yaşanılan problemler ve yanlış bilinen doğruları sizin için derledik.

Öncelikle mutlaka bir veteriner kliniğine götürerek ilk muayenesini ve hekiminizin gerekli gördüğü işlemleri yaptırınız. Sonrasında ise hekiminizin yönlendirmesine göre ilerleyebilirsiniz.
Kedinizi yaşına uygun mamayla besleyebilirsiniz. Mama tercihiniz kuru ve yaş mamadan yana olmalıdır. Maması kesinize gerekli vitamin, minareler ve proteini sağlayacaktır. Ekstra olarak başka birşey vermenize gerek yoktur. Mama seçimlerinizde özellikle veteriner seri üst kalite mamalar tercih etmeniz beslenmesi açısından çok daha iyi olacaktır.
Uzun tüylü hayvanlarda tüyleri düzenli olarak taramak çok önemlidir. Günlük olarak tüyüne uygun bir tarakla tarayıp haftalık olarak da furminator tarakla tarama yapıldığında hem deriye hava aldırıp tüy dökülmesinin önüne geçmiş olursunuz hem de kıtık dediğimiz tüylerdeki keçeleşmeleri önleyerek sağlıklı tüy çıkışını sağlarız. Çok uzun tüylü hayvanlarda ise düzenli traş da bu rutine eklenebilir. Pet kuaförünüz bu konuda size yol göstererek destek olacaktır.
Yurtdışına çıkış için belli prosedürler bulunmaktadır. Kısaca bahsetmek gerekirse evcil hayvanınızın mikroçipi ve kuduz aşısı olması gerekmekte ve kan örneği alınarak kuduz titre testi yapılması gerekli. Bu testin sonucu çıktıktan sonra ise yaklaşık 3 aylık bir karantina süreciniz bulunuyor. Toplamda 6 aylık bir süreciniz bulunmakta. Daha detaylı bilgi için öncelikle uçuz yapacağınız havayolu, gideceğiniz ülkenin konsolosluğu ve hekiminizle görüşerek bu süreci rahatça atlatabilirsiniz.
Hayvanlarda ara sıra hapşırma normal olarak karşılanır. Ama evcil hayvanınız üst üste hapşırıyorsa veya hapşırmaya eşlik eden başka şikayetleriniz de varsa aksatmadan bir veteriner kliniğine götürerek kontrollerini yaptırınız.
  • Kedi ve köpekler ot yiyerek beslenen yani otçul hayvanlardan değildir. Oysa bir çok kedi ve köpek sahibi kedi ve köpeğinin ot yediğini görmüştür.
  • Çoğu zaman köpek veya kedi ot yediği zaman kusar, buda ot yediği için mi kusar, yoksa kusacağı zaman mı ot yer sorusunu beraberinde getirir.
  • Ancak kedi ve köpekler özellikle kediler sürekli kendilerini yalayan ve temizliğini bu şekilde yapan hayvanlardandır.Ayrıca vücutta bulunan dış parazitleride patilerinin yanında dişleriyle uzaklaştırmaya çalışmaları da tüy yutmalarına neden olmaktadır. Yedikleri otun içerisin de bulunan selüloz sayesinde yutulan tüyler yumuşatılarak kusma yoluyla dışarı çıkarılabilmektedir.
    Tam ve dengeli besin alamayan kedi ve köpeklerin de ot yediği az da olsa görülmektedir. Böyle bir sorun yaşandığında besinlerine yapılan takviyeler, öğün saatlerinin ve miktarlarının ayarlanması ile bu sorunu gidermek mümkün olabilir.
  • Kısaca özetlenirse köpek ve kedilerin ot yemesi gayet doğal bir davranış biçimidir. Ancak evde bulunan bazı bitkiler ve çiçekler hayvanlar için zehirli olabilir.Bu konuda çok dikkatli olunmalıdır. Bu nedenle bahçeye ve sokağa çıkamayan kedilerin yemesi için hazır satılan ekilebilir, paketler içinde ürünler de bulunmaktadır.

Kedi ne yer ne içer diye sorulsa herhalde akla ilk gelen şey süttür. En doğal besinlerden olan süt fazla miktarda verilirse kediniz sütü sindiremeyeceğinden kolaylıkla ishal olacaktır. Çünkü süt her kedi için sindirimi pek de o kadar kolay bir içecek değildir. Bu sebeple kedilere süt verirken daha özenli olunması ve onların bire bir oranında sulandırarak sindirebileceği ölçüde verilmesi gerekir. Süt protein ve yağ açısından zengin bir içecektir. Ama bu zengin içerik kedilerin sindirimini oldukça zorlar. O yüzden genelde 4 kg. ağırlığındaki bir kediye 1/4 litre kadar verilen süt bizce küçük bir kapmış gibi görülse de kediniz için ağır bir yemek olacaktır. Laktoz, süt şekeride denilen, süte tat veren bir maddedir. Laktoz duyarlılığı insanlar dahil tüm memelilerde görülen bir durumdur. Sebebi vücutta laktozu sindirmeye yarayan laktaz enziminin bulunmamasıdır. Aşırı süt içilmesi durumunda sütteki laktoz yeterince sindirilemez ve kalın barsaklara giden laktoz bu durumda barsaklarda bakterilerin çoğalmasına ve barsak enfeksiyonlarının oluşmasına ya da barsaktan vücuda yayılan diğer enfeksiyonların başlamasına sebep olur. Kedinize süt verirken ölçünüz şu olmalıdır. Kedinizin 1 kg. ağırlığının karşılığında 1 gram kadar laktozu sindirmesi mümkündür. Yani 4 kiloluk bir kedi için 4 gramdan fazla laktoz içeren süt verilmemelidir. Peki laktozun ölçüsünü nasıl anlayacaksınız. Pastörize sütlerin kabında içerdiği materyaller yazmaktadır. Sütün litre ölçüsüne kıyaslayarak laktoz dozajını ayarlayabilirsiniz. Ayrıca kedinize süt verirken verilecek süt kadar su eklemeyi unutmamalısınız. Bu sindirimi daha kolaylaştıracaktır. Önemli bir hatırlatma, süt asla suyun yerini tutmaz. Kedinize süt verdiğiniz için suyu kesmemelisiniz. Su, sütten çok daha önemli ve zorunlu bir içecektir. Her daim taze tutulmaya çalışılmalıdır.

  • Ağız, burun, göz, kulak veya doğal vücut boşluklarından anormal akıntı
  • Aşırı uyku hali gibi anormal davranışlar.
  • İştah kaybı, aşırı kilo kaybı veya aşırı kilo alması,aşırı su tüketimi
  • Vücutta gelişen anormal şişkinlikler.
  • Yatıp kalkarken zorlanma
  • Vücudun herhangi bir bölümünü sürekli yalaması ve ısırmaya çalışması
  • Tüylerin düzensiz, donuk ve mat olması. Deride kepeklenme ve lokal tüy dökülmesi
  • Açık yaralar
  • Nefeste ve ağızda kötü koku ve dişlerde aşırı tartar birikimi
  • Hayvanda kabızlık veya ishal hali.

Yüksekten düşme olgularında kırık şekillenmemiş olsa dahi 48 saatlik kritik bir süreci vardır. 48 saat içinde iç kanama riskine karşılık 4-8 saat aralıklarla kanama durdurucularının yapılması gerekmektedir.

Böyle durumlarda vakit kaybetmeden en yakın veteriner sağlık merkezine başvurmanızı öneririz.

Başka sorularınız varsa lütfen bizimle iletişime geçin.