Göz Hastalıkları

Tüm evcil hayvanlar için uygun göz bakımı çok önemlidir. Çizikler, ülserler, göz kuruluğu, akıntı ve enfeksiyon, evcil hayvanınızın yaşayabileceği en yaygın kedi köpek göz hastalıkları içerisindedir. Bir göz sorununun nedenini belirlemek ve doğru tanıyı sağlamak için ek testler gerekebilir.

Kedi Göz Retina

Kedilerde retina dekolmanı, retinanın göz küresinin en iç tabakasından ayrılması ile oluşabilen bir durumdur. Retina, kedinizin gözündeki lens aracılığıyla ışık darbeleri alan hassas bir zardır. Retina daha sonra bu bilgiyi beyne iletir. Bu işlem beyne görme için izin veren görsel bilgiyi işlemektedir. Göz retinası dekolmanı, tedavi aksatılır ise kedinizde kalıcı bir körlüğe sebebiyet veren ciddi bir durum oluşabilmektedir. Kedinizin bu durumdan mustarip olduğundan şüpheleniyorsanız, derhal kedi göz retina veteriner bakımı almalısınız. Merkezimiz bu konuda uzman hekimleri ve son teknoloji cihazları ile hizmet vermektedir.

Kedilerde Körlük

Kedilerde körlük durumuna neden olabilecek birçok farklı şey vardır, Bazıları yavaş yavaş (katarakt gibi) körlüğe, bazıları ise çok aniden (retina dekolmanı ve kafa travması gibi) körlüğe neden olur bazıları tedavi edilebilir ve bazıları değildir. Kedilerde görme kaybı, nedene bağlı olarak kademeli veya ani olabilir. Yavaş yavaş görme yetisini kaybeden kediler, genellikle işitme duyularını, bıyıklarını ve evin etrafındaki rotaları kullanarak normal, mutlu bir yaşam sürmeyi ve buna uyum sağlamayı öğrenirler. Aniden kör olan kediler genellikle mücadele eder ve uyum sağlamaları daha uzun sürer. Neyse ki, birçok kedi körlükle daha kolaylıkla başa çıkıyor, özellikle de yavaş yavaş görmelerini kaybettilerse ve iyi adapte oldularsa. Kedinizin görüşünü kaybettiğinden şüpheleniyorsanız veteriner kliniğimize başvurabilirsiniz.

Kedi Gözünde Yabancı Cisim Görülmesi

Yabancı cisimler genellikle gözün dış tabakasında (kornea) veya göz çukuru ve göz kapaklarını kaplayan dokularda (konjonktiva) bulunur. Bunlar son derece tahriş edici olabilir ve korneaya doğrudan zarar vererek kornea ülserine yol açabilir veya hayvanlar yabancı cismi çıkarmak için gözü ovuşturarak veya patilerini kaldırarak korneaya zarar verebileceğinden dolaylı olarak korneaya zarar verebilir. Veterineriniz gözü muayene edecek ve topikal bir lokal anestezi uygulayabilir. Bu, yabancı cisimlerin saklanabileceği konjonktival ceplerin ve üçüncü göz kapağının altında ayrıntılı incelemeyi kolaylaştırır. Bazı yabancı cisimler korneaya yerleşir. Bu meydana gelirse, anestezi ve göze küçük bir kesi gerekebilir. Zorunlu olarak etkilenen gözler kornea ülserleri için tedavi edilir. Kedi gözünde yabancı cisim görülmesi halinde vakit kaybetmeden kliniğimizden yardım alabilirsiniz.

Veteriner Göz Hekim

Evcil hayvanınız çok çeşitli göz hastalıklarından etkilenebilir ve insanlarda olduğu gibi, yardım için bir göz uzmanına başvurulabilir. Hayvanlardaki göz hastalıkları, gözün yanı sıra göz kapakları ve gözü hareket ettiren kaslar da dahil olmak üzere göz çevresindeki dokuları etkileyebilir. Kliniğimizde çalışan Veteriner göz hekim evcil hayvanınıza kapsamlı bir göz muayenesi sağlayacaktır.

Köpek Gözü Görme Sorunu İçin Ne Yapılmalıdır

Köpek gözü görme sorunu yaygın olarak rastlanabilir problemlerdendir. Ancak çoğu durumda bu sadece hafif bir rahatsızlıktır. Bununla birlikte, köpeklerde spesifik göz enfeksiyonları daha şiddetli olacak ve ameliyat dahil veteriner müdahalesi gerektirecektir. Kuru gözler, katarakt, kornea ülseri, ilerleyici retinal atrofi ve glokom, köpeklerin en yaygın göz rahatsızlıklarıdır. Genellikle 4-7 yaş arası ırklarda görülür. Göz hastalığı genellikle kalıtsaldır ve köpeklerde tüm kalıtsal hastalıkların en iyi çalışılmış alanıdır. Evcil hayvanlarımızın düzenli olarak gözlerinin kontrol ettirilmesi problemler büyümeden müdahale şansı tanıdığından erken teşhisler önemli olmaktadır.

Hayvanlarda Göz Problemi

Göz problemleri tüm hayvan türlerini etkileyebilir ve düzenli göz bakımına ihtiyaçları var. Aslında, katarakt, glokom ve kornea yaralanmaları da dahil olmak üzere, insanlarla aynı göz problemlerinin çoğunu hayvanlar yaşar. Sahiplerin büyük çoğunluğu, hayvanın kırmızı gözü olduğu veya gözlerini kısması nedeniyle evcil hayvanlarını veterinere getirir.

Hayvanlarda göz problemi sorununu teşhis etmek için kliniğimizde yapılan uygulamalarda gözyaşı üretimini ölçülecek, kornea ülseri (kornea üzerinde bir çizik) aramak için göz küresini boyanacak ve iltihap veya glokom taraması için göz küresinin içindeki basıncı kontrol edilecektir. Merkezimizde yapılan tüm göz testleri ve muayeneleri steril ortamlarda gerçekleştirilmektedir. Evcil dostlarımız için göz randevusu oluşturmak ve bilgi almak için veteriner kliniğinimiz ile irtibat kurabilirsiniz.

Kedi ve köpek bakımı

“Halsiz şekilde birkaç gündür yatan köpeğim için endişelenip Vet216 ya götürdüm. Soğukkanlılık ve bilgili doktor sayesinde köpeğim şuanda eskisi koşmaya ve oynamaya başladı. TEŞEKKÜR EDERİM :)”

Gözde Sevmez
Aydınevler veteriner kliniği

“Yol üzerinde gördüğüm bakımsız bir köpeği hem kontrollerini yaptırmak için hem de sağlıklı olması için kliniğe götürdüm. İyi yürekli insanlar çalışanlar. Tavsiye ederim. Pandemi sürecini gerçekten benimseyen bir klinik. Alınan önlemler harika.

Elif Erdoğan

Sıkça Sorulan Sorular

Sıkça yaşanılan problemler ve yanlış bilinen doğruları sizin için derledik.

Öncelikle mutlaka bir veteriner kliniğine götürerek ilk muayenesini ve hekiminizin gerekli gördüğü işlemleri yaptırınız. Sonrasında ise hekiminizin yönlendirmesine göre ilerleyebilirsiniz.
Kedinizi yaşına uygun mamayla besleyebilirsiniz. Mama tercihiniz kuru ve yaş mamadan yana olmalıdır. Maması kesinize gerekli vitamin, minareler ve proteini sağlayacaktır. Ekstra olarak başka birşey vermenize gerek yoktur. Mama seçimlerinizde özellikle veteriner seri üst kalite mamalar tercih etmeniz beslenmesi açısından çok daha iyi olacaktır.
Uzun tüylü hayvanlarda tüyleri düzenli olarak taramak çok önemlidir. Günlük olarak tüyüne uygun bir tarakla tarayıp haftalık olarak da furminator tarakla tarama yapıldığında hem deriye hava aldırıp tüy dökülmesinin önüne geçmiş olursunuz hem de kıtık dediğimiz tüylerdeki keçeleşmeleri önleyerek sağlıklı tüy çıkışını sağlarız. Çok uzun tüylü hayvanlarda ise düzenli traş da bu rutine eklenebilir. Pet kuaförünüz bu konuda size yol göstererek destek olacaktır.
Yurtdışına çıkış için belli prosedürler bulunmaktadır. Kısaca bahsetmek gerekirse evcil hayvanınızın mikroçipi ve kuduz aşısı olması gerekmekte ve kan örneği alınarak kuduz titre testi yapılması gerekli. Bu testin sonucu çıktıktan sonra ise yaklaşık 3 aylık bir karantina süreciniz bulunuyor. Toplamda 6 aylık bir süreciniz bulunmakta. Daha detaylı bilgi için öncelikle uçuz yapacağınız havayolu, gideceğiniz ülkenin konsolosluğu ve hekiminizle görüşerek bu süreci rahatça atlatabilirsiniz.
Hayvanlarda ara sıra hapşırma normal olarak karşılanır. Ama evcil hayvanınız üst üste hapşırıyorsa veya hapşırmaya eşlik eden başka şikayetleriniz de varsa aksatmadan bir veteriner kliniğine götürerek kontrollerini yaptırınız.
  • Kedi ve köpekler ot yiyerek beslenen yani otçul hayvanlardan değildir. Oysa bir çok kedi ve köpek sahibi kedi ve köpeğinin ot yediğini görmüştür.
  • Çoğu zaman köpek veya kedi ot yediği zaman kusar, buda ot yediği için mi kusar, yoksa kusacağı zaman mı ot yer sorusunu beraberinde getirir.
  • Ancak kedi ve köpekler özellikle kediler sürekli kendilerini yalayan ve temizliğini bu şekilde yapan hayvanlardandır.Ayrıca vücutta bulunan dış parazitleride patilerinin yanında dişleriyle uzaklaştırmaya çalışmaları da tüy yutmalarına neden olmaktadır. Yedikleri otun içerisin de bulunan selüloz sayesinde yutulan tüyler yumuşatılarak kusma yoluyla dışarı çıkarılabilmektedir.
    Tam ve dengeli besin alamayan kedi ve köpeklerin de ot yediği az da olsa görülmektedir. Böyle bir sorun yaşandığında besinlerine yapılan takviyeler, öğün saatlerinin ve miktarlarının ayarlanması ile bu sorunu gidermek mümkün olabilir.
  • Kısaca özetlenirse köpek ve kedilerin ot yemesi gayet doğal bir davranış biçimidir. Ancak evde bulunan bazı bitkiler ve çiçekler hayvanlar için zehirli olabilir.Bu konuda çok dikkatli olunmalıdır. Bu nedenle bahçeye ve sokağa çıkamayan kedilerin yemesi için hazır satılan ekilebilir, paketler içinde ürünler de bulunmaktadır.

Kedi ne yer ne içer diye sorulsa herhalde akla ilk gelen şey süttür. En doğal besinlerden olan süt fazla miktarda verilirse kediniz sütü sindiremeyeceğinden kolaylıkla ishal olacaktır. Çünkü süt her kedi için sindirimi pek de o kadar kolay bir içecek değildir. Bu sebeple kedilere süt verirken daha özenli olunması ve onların bire bir oranında sulandırarak sindirebileceği ölçüde verilmesi gerekir. Süt protein ve yağ açısından zengin bir içecektir. Ama bu zengin içerik kedilerin sindirimini oldukça zorlar. O yüzden genelde 4 kg. ağırlığındaki bir kediye 1/4 litre kadar verilen süt bizce küçük bir kapmış gibi görülse de kediniz için ağır bir yemek olacaktır. Laktoz, süt şekeride denilen, süte tat veren bir maddedir. Laktoz duyarlılığı insanlar dahil tüm memelilerde görülen bir durumdur. Sebebi vücutta laktozu sindirmeye yarayan laktaz enziminin bulunmamasıdır. Aşırı süt içilmesi durumunda sütteki laktoz yeterince sindirilemez ve kalın barsaklara giden laktoz bu durumda barsaklarda bakterilerin çoğalmasına ve barsak enfeksiyonlarının oluşmasına ya da barsaktan vücuda yayılan diğer enfeksiyonların başlamasına sebep olur. Kedinize süt verirken ölçünüz şu olmalıdır. Kedinizin 1 kg. ağırlığının karşılığında 1 gram kadar laktozu sindirmesi mümkündür. Yani 4 kiloluk bir kedi için 4 gramdan fazla laktoz içeren süt verilmemelidir. Peki laktozun ölçüsünü nasıl anlayacaksınız. Pastörize sütlerin kabında içerdiği materyaller yazmaktadır. Sütün litre ölçüsüne kıyaslayarak laktoz dozajını ayarlayabilirsiniz. Ayrıca kedinize süt verirken verilecek süt kadar su eklemeyi unutmamalısınız. Bu sindirimi daha kolaylaştıracaktır. Önemli bir hatırlatma, süt asla suyun yerini tutmaz. Kedinize süt verdiğiniz için suyu kesmemelisiniz. Su, sütten çok daha önemli ve zorunlu bir içecektir. Her daim taze tutulmaya çalışılmalıdır.

  • Ağız, burun, göz, kulak veya doğal vücut boşluklarından anormal akıntı
  • Aşırı uyku hali gibi anormal davranışlar.
  • İştah kaybı, aşırı kilo kaybı veya aşırı kilo alması,aşırı su tüketimi
  • Vücutta gelişen anormal şişkinlikler.
  • Yatıp kalkarken zorlanma
  • Vücudun herhangi bir bölümünü sürekli yalaması ve ısırmaya çalışması
  • Tüylerin düzensiz, donuk ve mat olması. Deride kepeklenme ve lokal tüy dökülmesi
  • Açık yaralar
  • Nefeste ve ağızda kötü koku ve dişlerde aşırı tartar birikimi
  • Hayvanda kabızlık veya ishal hali.

Yüksekten düşme olgularında kırık şekillenmemiş olsa dahi 48 saatlik kritik bir süreci vardır. 48 saat içinde iç kanama riskine karşılık 4-8 saat aralıklarla kanama durdurucularının yapılması gerekmektedir.

Böyle durumlarda vakit kaybetmeden en yakın veteriner sağlık merkezine başvurmanızı öneririz.

Başka sorularınız varsa lütfen bizimle iletişime geçin.