Kan ve İdrar Tahlili

Evcil hayvanlarda da idrar yolu enfeksiyonları başta olmak üzere diğer rahatsızlıklar görülebilir. İdrar kesesi, üretra gibi organların bakteriyel, virüs gibi etmenlere göre iltihap kapmasıyla oluşmaktadır. Örneğin; kediler köpekler kadar su tüketemediğinden idrarları genelde daha yoğun olmaktadır. Erkek kediler kısırlaştırma yapıldıktan sonra idrar yolu enfeksiyon rahatsızlıklarına karşı daha duyarlı olurlar yani daha kolay yakalanabilir hale gelirler. Kliniğimizde hızlı test kitleri ile bu tarz hastalıkları kısa sürede öğrenebiliriz.

Evcil hayvanlarımızda görülen kanlı idrar yapma, ağrılı idrar yapma, evde tuvalet yapması gereken yerler dışında da idrar yapma gibi sorunlar varsa biyokimya cihazı kullanarak kısa sürede bunlara neden olduğunu öğrenebilirsiniz.

Hayvanlarımızda tıpkı insanlarda olduğu gibi hastalık öncesi pek çok belirti göstermektedir. Evcil hayvanlarını sıkı takip eden hayvan dostları bu belirtileri görür görmez kliniklerimize başvuru yapmaktadır. İdrar tahlil cihazı kullanarak kısa sürede evcil hayvanınızdaki sorunu tespit eden veteriner hekimlerimiz ile hemen tedavi sürecine geçebilirsiniz.

Evcil Hayvanlar Neden Hastalanır?

Evcil hayvanlarımızı korumak ve daha sağlıklı bir şekilde hayatlarını sürdürmelerini sağlamak adına bazı işlemler yaparız. Bunlardan biri kısırlaştırma tedavileridir. Ancak kısırlaştırma tedavileri sonrası hayvanların idrar ph’larında oluşan değişiklikler virüs ve bakterilere karşı daha duyarsız hale onları getirmektedir. Yani evcil hayvanlarımızın vücutları bu mikroorganizma canlıların üremesine uygun hale gelir. Mikroskobik muayene sonucu evcil hayvanlarımızda görülen tüm hastalıklar kısa sürede teşhis edilebilmektedir. Veteriner hekimlerimiz muayene sonrası mikrobiyolojik tetkikler ile birlikte soruna bütüncül bir yaklaşım ile ele almaktadır. Kliniğimizde kullandığımız tüm ürünler dijital cihazlar olmakta ve son teknolojik cihazlar ile hizmetlerimizi sürdürmekteyiz.

Kedi ve Köpeklerde Hemogram

Kedi köpeklerde hemogram hayvanlarımızda bulunan hastalıkların teşhisi kolaylaştırmak ve tanıyı kolaylaştırmak için kullanılan bir yöntemdir. Veteriner hekim tarafından istenen bu tetkikler kan tahlili, röntgen, MR, mikrobik ve mikrobiyolojik muayene ve tetkiklerden oluşmaktadır. Pet kan tahlili ile kan hücre sayıları ve şekillerindeki değişmeler dakikalar içerisinde görülmektedir. Hayvanlarda kan kayıpları sorunları, bağışıklık problemleri, kansızlık gibi birçok sorun hakkında hekime detaylı bilgi vermektedir.

Hemogram cihazı kullanılarak kedi köpeklerde kan sayımı da yapılmaktadır. Kan sayımlarının ardından normal dışı bir değer varsa kedilerin ve köpeklerin yaşadığı soruna göre tedavisine geçilmektedir.

Veteriner hekimlerimizin kullandığı teknolojik cihazlardan biri de santrifüj cihazı olmaktadır. Bu cihaz kullanılarak önemli derecede olan farklı maddelerin yer çekimlerine göre ayrımını kısa sürede hızlandırarak yapmaya yaramaktadır.

Koşuyolu kan ve idrar tahlili ile kedi ve köpeklerde bulunan tüm rahatsızlıklar kısa sürede ortaya çıkmakta ve hastalığı iyileştirmek için hemen tedavi ve ilaç yöntemleri kullanılmaktadır. Kliniğimizde idrar tahlil ve kan sayımı cihazları uzman hekimler tarafından kullanılmaktadır. Ayrıca reflektans fotometrei yöntemleri de kullanılarak idrarlarda görülen ürobilinojen, bilirubin, özgül ağırlık, protein, lökpsit, nitrit,pH, glukoz kan sayım tespitleri yapılmaktadır. Randevu ve ayrıntılı bilgi için hemen iletişim numaralarımızı kullanarak arayınız.

Kedi ve köpek bakımı

“Halsiz şekilde birkaç gündür yatan köpeğim için endişelenip Vet216 ya götürdüm. Soğukkanlılık ve bilgili doktor sayesinde köpeğim şuanda eskisi koşmaya ve oynamaya başladı. TEŞEKKÜR EDERİM :)”

Gözde Sevmez
Aydınevler veteriner kliniği

“Yol üzerinde gördüğüm bakımsız bir köpeği hem kontrollerini yaptırmak için hem de sağlıklı olması için kliniğe götürdüm. İyi yürekli insanlar çalışanlar. Tavsiye ederim. Pandemi sürecini gerçekten benimseyen bir klinik. Alınan önlemler harika.

Elif Erdoğan

Sıkça Sorulan Sorular

Sıkça yaşanılan problemler ve yanlış bilinen doğruları sizin için derledik.

Öncelikle mutlaka bir veteriner kliniğine götürerek ilk muayenesini ve hekiminizin gerekli gördüğü işlemleri yaptırınız. Sonrasında ise hekiminizin yönlendirmesine göre ilerleyebilirsiniz.
Kedinizi yaşına uygun mamayla besleyebilirsiniz. Mama tercihiniz kuru ve yaş mamadan yana olmalıdır. Maması kesinize gerekli vitamin, minareler ve proteini sağlayacaktır. Ekstra olarak başka birşey vermenize gerek yoktur. Mama seçimlerinizde özellikle veteriner seri üst kalite mamalar tercih etmeniz beslenmesi açısından çok daha iyi olacaktır.
Uzun tüylü hayvanlarda tüyleri düzenli olarak taramak çok önemlidir. Günlük olarak tüyüne uygun bir tarakla tarayıp haftalık olarak da furminator tarakla tarama yapıldığında hem deriye hava aldırıp tüy dökülmesinin önüne geçmiş olursunuz hem de kıtık dediğimiz tüylerdeki keçeleşmeleri önleyerek sağlıklı tüy çıkışını sağlarız. Çok uzun tüylü hayvanlarda ise düzenli traş da bu rutine eklenebilir. Pet kuaförünüz bu konuda size yol göstererek destek olacaktır.
Yurtdışına çıkış için belli prosedürler bulunmaktadır. Kısaca bahsetmek gerekirse evcil hayvanınızın mikroçipi ve kuduz aşısı olması gerekmekte ve kan örneği alınarak kuduz titre testi yapılması gerekli. Bu testin sonucu çıktıktan sonra ise yaklaşık 3 aylık bir karantina süreciniz bulunuyor. Toplamda 6 aylık bir süreciniz bulunmakta. Daha detaylı bilgi için öncelikle uçuz yapacağınız havayolu, gideceğiniz ülkenin konsolosluğu ve hekiminizle görüşerek bu süreci rahatça atlatabilirsiniz.
Hayvanlarda ara sıra hapşırma normal olarak karşılanır. Ama evcil hayvanınız üst üste hapşırıyorsa veya hapşırmaya eşlik eden başka şikayetleriniz de varsa aksatmadan bir veteriner kliniğine götürerek kontrollerini yaptırınız.
  • Kedi ve köpekler ot yiyerek beslenen yani otçul hayvanlardan değildir. Oysa bir çok kedi ve köpek sahibi kedi ve köpeğinin ot yediğini görmüştür.
  • Çoğu zaman köpek veya kedi ot yediği zaman kusar, buda ot yediği için mi kusar, yoksa kusacağı zaman mı ot yer sorusunu beraberinde getirir.
  • Ancak kedi ve köpekler özellikle kediler sürekli kendilerini yalayan ve temizliğini bu şekilde yapan hayvanlardandır.Ayrıca vücutta bulunan dış parazitleride patilerinin yanında dişleriyle uzaklaştırmaya çalışmaları da tüy yutmalarına neden olmaktadır. Yedikleri otun içerisin de bulunan selüloz sayesinde yutulan tüyler yumuşatılarak kusma yoluyla dışarı çıkarılabilmektedir.
    Tam ve dengeli besin alamayan kedi ve köpeklerin de ot yediği az da olsa görülmektedir. Böyle bir sorun yaşandığında besinlerine yapılan takviyeler, öğün saatlerinin ve miktarlarının ayarlanması ile bu sorunu gidermek mümkün olabilir.
  • Kısaca özetlenirse köpek ve kedilerin ot yemesi gayet doğal bir davranış biçimidir. Ancak evde bulunan bazı bitkiler ve çiçekler hayvanlar için zehirli olabilir.Bu konuda çok dikkatli olunmalıdır. Bu nedenle bahçeye ve sokağa çıkamayan kedilerin yemesi için hazır satılan ekilebilir, paketler içinde ürünler de bulunmaktadır.

Kedi ne yer ne içer diye sorulsa herhalde akla ilk gelen şey süttür. En doğal besinlerden olan süt fazla miktarda verilirse kediniz sütü sindiremeyeceğinden kolaylıkla ishal olacaktır. Çünkü süt her kedi için sindirimi pek de o kadar kolay bir içecek değildir. Bu sebeple kedilere süt verirken daha özenli olunması ve onların bire bir oranında sulandırarak sindirebileceği ölçüde verilmesi gerekir. Süt protein ve yağ açısından zengin bir içecektir. Ama bu zengin içerik kedilerin sindirimini oldukça zorlar. O yüzden genelde 4 kg. ağırlığındaki bir kediye 1/4 litre kadar verilen süt bizce küçük bir kapmış gibi görülse de kediniz için ağır bir yemek olacaktır. Laktoz, süt şekeride denilen, süte tat veren bir maddedir. Laktoz duyarlılığı insanlar dahil tüm memelilerde görülen bir durumdur. Sebebi vücutta laktozu sindirmeye yarayan laktaz enziminin bulunmamasıdır. Aşırı süt içilmesi durumunda sütteki laktoz yeterince sindirilemez ve kalın barsaklara giden laktoz bu durumda barsaklarda bakterilerin çoğalmasına ve barsak enfeksiyonlarının oluşmasına ya da barsaktan vücuda yayılan diğer enfeksiyonların başlamasına sebep olur. Kedinize süt verirken ölçünüz şu olmalıdır. Kedinizin 1 kg. ağırlığının karşılığında 1 gram kadar laktozu sindirmesi mümkündür. Yani 4 kiloluk bir kedi için 4 gramdan fazla laktoz içeren süt verilmemelidir. Peki laktozun ölçüsünü nasıl anlayacaksınız. Pastörize sütlerin kabında içerdiği materyaller yazmaktadır. Sütün litre ölçüsüne kıyaslayarak laktoz dozajını ayarlayabilirsiniz. Ayrıca kedinize süt verirken verilecek süt kadar su eklemeyi unutmamalısınız. Bu sindirimi daha kolaylaştıracaktır. Önemli bir hatırlatma, süt asla suyun yerini tutmaz. Kedinize süt verdiğiniz için suyu kesmemelisiniz. Su, sütten çok daha önemli ve zorunlu bir içecektir. Her daim taze tutulmaya çalışılmalıdır.

  • Ağız, burun, göz, kulak veya doğal vücut boşluklarından anormal akıntı
  • Aşırı uyku hali gibi anormal davranışlar.
  • İştah kaybı, aşırı kilo kaybı veya aşırı kilo alması,aşırı su tüketimi
  • Vücutta gelişen anormal şişkinlikler.
  • Yatıp kalkarken zorlanma
  • Vücudun herhangi bir bölümünü sürekli yalaması ve ısırmaya çalışması
  • Tüylerin düzensiz, donuk ve mat olması. Deride kepeklenme ve lokal tüy dökülmesi
  • Açık yaralar
  • Nefeste ve ağızda kötü koku ve dişlerde aşırı tartar birikimi
  • Hayvanda kabızlık veya ishal hali.

Yüksekten düşme olgularında kırık şekillenmemiş olsa dahi 48 saatlik kritik bir süreci vardır. 48 saat içinde iç kanama riskine karşılık 4-8 saat aralıklarla kanama durdurucularının yapılması gerekmektedir.

Böyle durumlarda vakit kaybetmeden en yakın veteriner sağlık merkezine başvurmanızı öneririz.

Başka sorularınız varsa lütfen bizimle iletişime geçin.