Kök Hücre Tedavisi

Kedi köpek kök hücre tedavisi özellikle omurilik yaralamalarında oldukça özverili ve değerli bir çalışma olduğundan veteriner kliniğimizde hayvan dostlarımız için vermiş olduğumuz bir hizmettir. Kedi ve köpeklerde sistemik ve lokal olarak uygulanabilen bu tedavi yöntemlerinde veteriner hekimlerimizin %100’e yakın başarılı sonuçlar aldığımız bir hizmetimizdir. Kök hücre tedavilerinde başarılı sonuçlar elde eden veteriner hekimler bu konudaki gelişen teknolojik yöntemleri yakından takip etmektedir.

Düşmeler özellikle kedilerde olumsuz sonuçlara yol açmaktadır. Ancak bu tedavilerin ardından pek çok kedi hayatlarına devem edebilmektedir. Özellikle yürümelerindeki sorunlar giderilmektedir. Bunun yanı sıra yine kedilerde görülen bazı hastalıklarda da kök hücre yöntemleri ile tedavi bulmak oldukça kolay olmaktadır.  Stomatit ve gingivit gibi hastalıklar sonucu bütün dişlerini kaybeden kedilerde pet kök hücre tedavi yöntemi ile hastalığın olumsuz etkileri kırılmaktadır. Böylelikle daha kısa sürede evcil hayvanımızın ayağa kalkabilir.

Kök Hücre Nereden Elde Edilir? Hangi Hastalıkların Tedavisinde Kullanılır?

Kedi ve köpeklerde alınan yağ dokularından kök hücre elde edilmektedir. Bu kök hücreler ile %70 üzerinden başarı sağlamaktayız. Bir diğer kök hücre elde edilen yer ise göbek bağlarıdır. Buradan elde edilen kök hücrelerde %50 ila %60 arasında bir başarı oranı söz konusudur. Dokuda onarım amaçlanan bazı hastalıkların önlenmesinde kök hücre tedavisi oldukça yaygındır. Böbrek hastalıklarında, otoimmün sorunlar, geriatrik açıdan yaşlı olan hayvanların yaşam kalitelerini arttırmak da böylelikle mümkündür.

Kök hücre tedavilerinde eklem hastalıkları da kolay bir şekilde önlenebilmekte ve tedavi edilmektedir. Embriyonik kök hücre tedavileri ile evcil hayvanlarımızın vücutlarında iyileşemeyen herhangi bir doku ve organ varsa bunları tedavileri yapılmaktadır. Embriyonik kök hücreleri uzun yıllardır hayvanlarda görülen rahatsızlıklara karşı çözüm olabilmektedir.

Kök Hücre Uygulamaları

Kök hücre tipi ile tedavi yapılmak istenen bölgelerde hücre transferi sağlanarak uyarılma işlemleri yapılır. Bunlar cerrahi müdahaleler değildir. Cerrahi müdahaleler ek olarak yapılmaktadır. Bu tedaviler ile cerrahi operasyonların bazı yerlerde azaltılması sağlanmaktadır.

Kan ve kas kök hücre uygulaması birçok hastalığın tedavisinde kullanılmaktadır. Bu hastalıkların bazıları; yara ve yanık tedavilerinde, eklem rahatsızlıklarında, kırıklarda, bağ ve doku zedelenmelerinde, gonartoz, dermatolojik sorunlar ve kedi köpeklerde görülen kronojik dejeneratif hastalıklarda kullanılır.

Kök hücre uygulamalarında evcil hayvanlarımızda var olan duruma yani soruna göre uygulama şeklide değişebilir. Eğer damardan veya hasarlı olan doku /organa göre direkt enjeksiyon uygulanmaktadır. Beyin kök hücre tedavisi yapılacaksa bu durumda evcil hayvanın durumuna uygun olacak pratikte 3 ila 6 seans arasında bir uygulama olabilir.

Kliniğimizde evcil hayvanlarımıza yönelik diğer tüm sorunlara yönelikte çalışmalar yapılmaktadır. Alanında uzman veterinerler ve son teknolojik cihazlar kullanarak yaptığımız çalışmalarda evcil hayvanlarımızın tüm sorunlarına yönelik başarılı tedavi yöntemleri kullanılmaktadır. Tedavilerimizde uluslararası veteriner hekimlerin uygulamış olduğu tedavi yöntemleri kullanılmaktadır. Bu tedaviler için uzman veteriner hekimlerimiz yardımcı olmaktadır. Randevu ve aklınıza takılan sorular için hemen arayınız.

Kedi ve köpek bakımı

“Halsiz şekilde birkaç gündür yatan köpeğim için endişelenip Vet216 ya götürdüm. Soğukkanlılık ve bilgili doktor sayesinde köpeğim şuanda eskisi koşmaya ve oynamaya başladı. TEŞEKKÜR EDERİM :)”

Gözde Sevmez
Aydınevler veteriner kliniği

“Yol üzerinde gördüğüm bakımsız bir köpeği hem kontrollerini yaptırmak için hem de sağlıklı olması için kliniğe götürdüm. İyi yürekli insanlar çalışanlar. Tavsiye ederim. Pandemi sürecini gerçekten benimseyen bir klinik. Alınan önlemler harika.

Elif Erdoğan

Sıkça Sorulan Sorular

Sıkça yaşanılan problemler ve yanlış bilinen doğruları sizin için derledik.

Öncelikle mutlaka bir veteriner kliniğine götürerek ilk muayenesini ve hekiminizin gerekli gördüğü işlemleri yaptırınız. Sonrasında ise hekiminizin yönlendirmesine göre ilerleyebilirsiniz.
Kedinizi yaşına uygun mamayla besleyebilirsiniz. Mama tercihiniz kuru ve yaş mamadan yana olmalıdır. Maması kesinize gerekli vitamin, minareler ve proteini sağlayacaktır. Ekstra olarak başka birşey vermenize gerek yoktur. Mama seçimlerinizde özellikle veteriner seri üst kalite mamalar tercih etmeniz beslenmesi açısından çok daha iyi olacaktır.
Uzun tüylü hayvanlarda tüyleri düzenli olarak taramak çok önemlidir. Günlük olarak tüyüne uygun bir tarakla tarayıp haftalık olarak da furminator tarakla tarama yapıldığında hem deriye hava aldırıp tüy dökülmesinin önüne geçmiş olursunuz hem de kıtık dediğimiz tüylerdeki keçeleşmeleri önleyerek sağlıklı tüy çıkışını sağlarız. Çok uzun tüylü hayvanlarda ise düzenli traş da bu rutine eklenebilir. Pet kuaförünüz bu konuda size yol göstererek destek olacaktır.
Yurtdışına çıkış için belli prosedürler bulunmaktadır. Kısaca bahsetmek gerekirse evcil hayvanınızın mikroçipi ve kuduz aşısı olması gerekmekte ve kan örneği alınarak kuduz titre testi yapılması gerekli. Bu testin sonucu çıktıktan sonra ise yaklaşık 3 aylık bir karantina süreciniz bulunuyor. Toplamda 6 aylık bir süreciniz bulunmakta. Daha detaylı bilgi için öncelikle uçuz yapacağınız havayolu, gideceğiniz ülkenin konsolosluğu ve hekiminizle görüşerek bu süreci rahatça atlatabilirsiniz.
Hayvanlarda ara sıra hapşırma normal olarak karşılanır. Ama evcil hayvanınız üst üste hapşırıyorsa veya hapşırmaya eşlik eden başka şikayetleriniz de varsa aksatmadan bir veteriner kliniğine götürerek kontrollerini yaptırınız.
  • Kedi ve köpekler ot yiyerek beslenen yani otçul hayvanlardan değildir. Oysa bir çok kedi ve köpek sahibi kedi ve köpeğinin ot yediğini görmüştür.
  • Çoğu zaman köpek veya kedi ot yediği zaman kusar, buda ot yediği için mi kusar, yoksa kusacağı zaman mı ot yer sorusunu beraberinde getirir.
  • Ancak kedi ve köpekler özellikle kediler sürekli kendilerini yalayan ve temizliğini bu şekilde yapan hayvanlardandır.Ayrıca vücutta bulunan dış parazitleride patilerinin yanında dişleriyle uzaklaştırmaya çalışmaları da tüy yutmalarına neden olmaktadır. Yedikleri otun içerisin de bulunan selüloz sayesinde yutulan tüyler yumuşatılarak kusma yoluyla dışarı çıkarılabilmektedir.
    Tam ve dengeli besin alamayan kedi ve köpeklerin de ot yediği az da olsa görülmektedir. Böyle bir sorun yaşandığında besinlerine yapılan takviyeler, öğün saatlerinin ve miktarlarının ayarlanması ile bu sorunu gidermek mümkün olabilir.
  • Kısaca özetlenirse köpek ve kedilerin ot yemesi gayet doğal bir davranış biçimidir. Ancak evde bulunan bazı bitkiler ve çiçekler hayvanlar için zehirli olabilir.Bu konuda çok dikkatli olunmalıdır. Bu nedenle bahçeye ve sokağa çıkamayan kedilerin yemesi için hazır satılan ekilebilir, paketler içinde ürünler de bulunmaktadır.

Kedi ne yer ne içer diye sorulsa herhalde akla ilk gelen şey süttür. En doğal besinlerden olan süt fazla miktarda verilirse kediniz sütü sindiremeyeceğinden kolaylıkla ishal olacaktır. Çünkü süt her kedi için sindirimi pek de o kadar kolay bir içecek değildir. Bu sebeple kedilere süt verirken daha özenli olunması ve onların bire bir oranında sulandırarak sindirebileceği ölçüde verilmesi gerekir. Süt protein ve yağ açısından zengin bir içecektir. Ama bu zengin içerik kedilerin sindirimini oldukça zorlar. O yüzden genelde 4 kg. ağırlığındaki bir kediye 1/4 litre kadar verilen süt bizce küçük bir kapmış gibi görülse de kediniz için ağır bir yemek olacaktır. Laktoz, süt şekeride denilen, süte tat veren bir maddedir. Laktoz duyarlılığı insanlar dahil tüm memelilerde görülen bir durumdur. Sebebi vücutta laktozu sindirmeye yarayan laktaz enziminin bulunmamasıdır. Aşırı süt içilmesi durumunda sütteki laktoz yeterince sindirilemez ve kalın barsaklara giden laktoz bu durumda barsaklarda bakterilerin çoğalmasına ve barsak enfeksiyonlarının oluşmasına ya da barsaktan vücuda yayılan diğer enfeksiyonların başlamasına sebep olur. Kedinize süt verirken ölçünüz şu olmalıdır. Kedinizin 1 kg. ağırlığının karşılığında 1 gram kadar laktozu sindirmesi mümkündür. Yani 4 kiloluk bir kedi için 4 gramdan fazla laktoz içeren süt verilmemelidir. Peki laktozun ölçüsünü nasıl anlayacaksınız. Pastörize sütlerin kabında içerdiği materyaller yazmaktadır. Sütün litre ölçüsüne kıyaslayarak laktoz dozajını ayarlayabilirsiniz. Ayrıca kedinize süt verirken verilecek süt kadar su eklemeyi unutmamalısınız. Bu sindirimi daha kolaylaştıracaktır. Önemli bir hatırlatma, süt asla suyun yerini tutmaz. Kedinize süt verdiğiniz için suyu kesmemelisiniz. Su, sütten çok daha önemli ve zorunlu bir içecektir. Her daim taze tutulmaya çalışılmalıdır.

  • Ağız, burun, göz, kulak veya doğal vücut boşluklarından anormal akıntı
  • Aşırı uyku hali gibi anormal davranışlar.
  • İştah kaybı, aşırı kilo kaybı veya aşırı kilo alması,aşırı su tüketimi
  • Vücutta gelişen anormal şişkinlikler.
  • Yatıp kalkarken zorlanma
  • Vücudun herhangi bir bölümünü sürekli yalaması ve ısırmaya çalışması
  • Tüylerin düzensiz, donuk ve mat olması. Deride kepeklenme ve lokal tüy dökülmesi
  • Açık yaralar
  • Nefeste ve ağızda kötü koku ve dişlerde aşırı tartar birikimi
  • Hayvanda kabızlık veya ishal hali.

Yüksekten düşme olgularında kırık şekillenmemiş olsa dahi 48 saatlik kritik bir süreci vardır. 48 saat içinde iç kanama riskine karşılık 4-8 saat aralıklarla kanama durdurucularının yapılması gerekmektedir.

Böyle durumlarda vakit kaybetmeden en yakın veteriner sağlık merkezine başvurmanızı öneririz.

Başka sorularınız varsa lütfen bizimle iletişime geçin.